Türkiye Adalet Akademisi “Güven Veren Adalet İçin Etkin Eğitim” anlayışı esasında çalışmalarını sürdürmekte; meslek öncesi ve meslek içi eğitim sistemini geliştirmeye yönelik faaliyetler yürütmektedir. Bu çerçevede Akademinin eğitim faaliyetlerinin temel amacı yargıya duyulan güveni artırmak ve yargısal sorunların çözümüne katkı sunmaktır.
Günümüzde gerekçe, hukuk devleti ilkesinin zorunlu bir gereği ve temel bir hak olarak kabul edilmekte; “Gerekçeli Karar Hakkı” adil yargılanma hakkının temel unsurlarından birini oluşturmaktadır. Söz konusu hak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına göre Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6’ncı maddesi kapsamında korunmaktadır. Bunun gibi 1982 Anayasası’nın 36’ncı maddesindeki “hak arama hürriyeti” ve 141’inci maddesindeki “kararların gerekçeli olması” ilkesi kapsamında anayasal güvenceye alınmıştır.
Gerekçe, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ilgili hükümlerinde de yer bulmaktadır. Temyiz mahkemeleri olarak görev yapan Yargıtay ve Danıştay da gerekçeli karar hakkına önem vermekte ve bu hakka uygunluğu sağlamaya çalışmaktadır. Öte yandan Anayasa Mahkemesine (AYM) bireysel başvuru yolunun açılması, yargı kararlarının gerekçeli olması zorunluluğuna, yeni bir güvence sağlamıştır.
Nitekim AYM de konuya ilişkin olarak AİHM kararlarıyla uyumlu içtihatlar oluşturmaya başlamıştır.
Mayıs 2019 tarihli Yargı Reformu Stratejisi Belgesinde yer alan amaç, hedef ve faaliyetler incelendiğinde;
1 nolu “Hak ve Özgürlüklerin Korunması ve Geliştirilmesi” amacı kapsamında belirlenen 1.3 nolu hedef; “Yargı mensuplarının insan hakları konusundaki farkındalığı ve duyarlılığı artırılacaktır.” şeklinde belirlenmiş, bu hedef kapsamında;
“…
c) Başta tutuklamaya ilişkin olmak üzere kararların gerekçelendirilmesi hususunda eğitim çalışmaları düzenlenecektir.” faaliyetine yer verilmiştir.
3 nolu “İnsan Kaynaklarının Nitelik ve Niceliğinin Artırılması” amacı altında 3.4 nolu “Yargıda meslek öncesi ve meslek içi eğitimin niteliği geliştirilecektir.” hedefine yer verilmiş, bu hedef kapsamında ise;
“…
c) Hukuk metodolojisi ve hukuki argümantasyon programlarının meslek öncesi ve meslek içi eğitimlere kazandırılması sağlanacaktır.
…” faaliyetine yer verilmiştir.
Karar yazımına ve hukuk metodolojisine uygun bir hukuki gerekçelendirmenin temelinde kaleme alınmış yargı kararlarının ortaya konulması ve denetlenebilmesi; bunların taraflara ve kamuoyuna açıklanarak onlar tarafından içselleştirilmesinin sağlanması ve hukuk biliminin gelişmesine önemli katkılar sağlayacaktır. Ayrıca hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkesi gereğince yargı kararlarının anlaşılabilirliği ve mantıklı bir temele dayandırılması, varılan hükmün dayanakları ile nedeninin açıklanması, vatandaşlar ve yargının temel süjelerinin hukuk devletine ve adalete olan güvenini artıracaktır.
Bu itibarla yargı kararlarında gerekçelendirme çalışmasına, hâkim ve savcılar ile hâkim ve savcı adaylarının, yargı kararlarının gerekçelendirilmesi konusunda yetkin mesleki bilgi ve beceri gibi donanımlara sahip olmalarını sağlamak amacıyla başlanmıştır. Bu çalışmanın merkezinde de tarafların iddia ve savunmasının etkisinde kalınmaksızın kısaca vakaların objektif olarak ortaya konulması; tarafların iddia ve savunmalarını dikkate alarak taraflar arasındaki uyuşmazlığın ve hukuki meselenin isabetli tespiti; hukuki nitelendirmenin doğru yapılarak delillerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçelendirilmesi ile karar metinlerinde hukuki terim ve kavramların titizlikle seçilerek Türkçenin doğru ve etkili biçimde kullanılması bulunmaktadır.
Türkiye Adalet Akademisi tarafından hayata geçirilen bu çalışmanın, Adalet Bakanlığı, Hâkimler ve Savcılar Kurulu, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Türkiye Barolar Birliği ile birlikte yürütülmesi planlanmaktadır. Çalışmaların objektif ve ilkesel çıktılarından tüm hâkim ve savcıların, genel olarak Türk yargı sistemi ile Türk milletinin istifade etmesi hedeflenmektedir.